ABD Emperyalizmi Orta Doğu’da Egemenlik Kurma Programında MHP’yi De, PKK’yı Da, AKP’yi De Kullanıyor

ABD EMPERYALİZMİ ORTA DOĞU’DA EGEMENLİK KURMA PROGRAMINDA MHP’Yİ KULLANIYOR

PKK’YA SİLAH BIRAKTIRILMASI ABD’NİN POLİTİKASIDIR

ABD, ORTA DOĞU’DAKİ İŞBİRLİKÇİLERİNİ ÇEŞİTLENDİRİP BİRLEŞTİREREK HEGEMONYASINI KESİN OLARAK HERKESE KABUL ETTİRMEYE ÇABALIYOR

ABD’NİN BU PROGRAMI, TÜM ORTA DOĞU’YU YENİ SÖMÜRGELEŞTİRME VE YENİ SÖMÜRGECİLİK İLİŞKİLERİNİ DERİNLEŞTİRME AMAÇLIDIR

BU AMAÇ İÇİN HERKESİ KULLANIYOR

BU POLİTİKA İÇİNDE MHP’Yİ DE, PKK’YI DA, AKP’Yİ DE KULLANIYOR

EZEN ULUS MİLLİYETÇİLİĞİ İLE EZİLEN ULUS MİLLİYETÇİLİĞİ ABD POLİTİKALARINDA BİRLEŞMİŞTİR

MİLLİYETÇİLİK ÇIKMAZDIR, MİLLİYETÇİLİĞİN VARACAĞI SON NOKTA İŞBİRLİKÇİLİKTİR

ABD emperyalizminin, Amerikan imparatorluğu programı ve hedefi devam ediyor. Trump iktidara geldikten sonra bu politikayı hayata geçirecek çeşitli yeni adımlar atıldı. Özellikle Orta Doğu’daki ABD politikaları belirgin olarak ön plana çıkıyor. Orta Doğu ülkelerini yeni sömürgeleştirerek Amerikan tekellerinin pazarları haline getirebilmek için, bu bölgede siyasal hegemonya kurma ve bunu kabul ettirme çabasındalar. Suriye’de Esad iktidarının yıkılması, Suriye’de işbirlikçiler yaratılması ve bunların iktidara getirilmesi, Suriye’deki Kürt milliyetçilerinin işbirlikçileştirilmesi bu programın bir yanını oluşturuyordu.

ABD’nin dünya imparatorluğu programının temel ayaklarından birisini Türkiye oluşturuyor. ABD Türkiye üzerinden hem Türki Cumhuriyetleri hem Orta Doğu hem de Afrika’daki Müslüman ülkeleri etkisi altına almayı amaçlıyor. Bugüne kadar bu politikalarında AKP’yi kullandı, bugün ise MHP’yi kullanıyor. Alevi açılımını, Kürt açılımını MHP’ye yaptırıyor. Düne kadar “ne halklar mozaiği ulan” diyen, Türk milliyetçiliği üstüne laf söyletmeyen, bütün politikalarını milliyetçilik ve şovenistlik üzerine kuran, devrimcileri, Kürtleri, Alevileri, demokratları katleden, kafa kesen, bebek öldüren, diri diri insan yakan, tecavüz eden faşist MHP bugün ne oldu da PKK ile kardeş olmaya, Öcalan’a “kurucu başkan” demeye başladı? Ne oldu da “Kürt sorunu”nu kabul etti ve “demokratik” yollarla çözmeye karar verdi?

Bu soruların cevapları MHP’nin kimliğinde ve emperyalizmle olan ilişkilerindedir.

CIA’İN KURUP DESTEKLEDİĞİ VE KULLANDIĞI PARTİ: MHP

MHP’nin kurucusu ve ilk genel başkanı Alparslan Türkeş, 1940’lı yılların sonunda ve 1950’li yılların başında ABD’deki okullarda, Amerikan Harp Akademisi’nde ve Amerikan Piyade Okulu’nda eğitim almış ve 1950’li yıllarda ABD’de çeşitli askeri görevler almıştır. Bundan sonra da ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ve ABD İstihbarat Örgütü CIA ile sürekli iletişim içinde olmuştur.

1960’lı yılların ortalarında Türkiye’de sosyalist hareketler gelişmeye başladı. Devrimci Gençlik, revizyonizmle ve reformizmle yollarını ayırıyor ve adım adım silahlı mücadeleye yöneliyordu. NATO ise buna karşı faşist örgütleri örgütlemeye ve devrimcilere karşı kullanmaya başladı. Tüm dünyada örgütlenen Gladyo benzeri bir örgüt olarak MHP’yi kullandı. MHP’nin “gençlik örgütlenmeleri” olan Ülkü Ocakları ve Ülkücü Gençlik Derneği, CIA tarafından devrimci harekete karşı kullanıldı. Adalet Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel’in MHP’yi koalisyon ortağı yapmasıyla birlikte MHP devlet organları içinde de örgütlendi.

1980 öncesinde MHP, Komünizmle Mücadele Dernekleri içinde örgütlendi ve devrimci harekete karşı kontrgerilla örgütü olarak emperyalizme hizmet etti.

12 Eylül Amerikancı faşist darbesi gerçekleştiğinde MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş “FİKRİMİZ İKTİDARDA BİZ HAPİSTEYİZ” diyordu. 12 Eylül darbesi gerçekleştikten sonra, ABD Milli Güvenlik Masası Sorumlusu Paul Henze, Beyaz Saray’ı arayarak ABD başkanı Jimmy Carter’e “Bizim çocuklar yaptı, başardı”diyerek darbenin ABD çıkarları için yapıldığını belgeliyordu. MHP lideri Türkeş’in “fikirlerimiz iktidarda” dediği şey ABD çıkarlarının her şeyin üstünde olmasıdır.

MHP ABD’nin, CIA’nın, NATO’nun partisidir ve politikalarını da buna göre şekillendirmektedir.

1980 öncesinde Komünizmle Mücadele Dernekleri

1980’de “Fikrimiz İktidarda Biz Hapisteyiz” diyerek CIA’ce cuntayı savunması

12 Eylül sonrası “Bölücü Terör Örgütü PKK, Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” vurgusu

MHP Başkanı Devlet Bahçeli 2007 yılında, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a seslenerek “Bir metre ip de mi bulamadın, al sana ip, al as” diyerek Öcalan’ın asılmasını istiyordu. MHP Türkeş döneminde de, Bahçeli döneminde de PKK için şunları söylüyordu:

Bebek katili

Terör örgütü

Teröristle anlaşma olmaz

“Ne halklar mozaiği ulan”

Bölücü örgüt

Kana susamış katiller

Peki bugün ne diyor MHP:

ÖCALAN GELSİN MECLİS’TE KONUŞSUN

MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK KOMİSYONU

KURUCU ÖNDER ÖCALAN

TERÖRSÜZ TÜRKİYE

KİMSE İMRALI’YA GİTMEZSE BEN ÜÇ ARKADAŞIMI ALIR GİDERİM

Bunları faşist Bahçeli’ye söyleten ABD’dir. ABD, çıkarları gereği Orta Doğu’yu yeniden şekillendirmek istemektedir ve bunun için Kürt milliyetçi hareketi ve Türkiye oligarşisini kullanacak. Bu program dahilinde oligarşi adına MHP ve Bahçeli’yi, Kürt milliyetçi hareket adına ise Öcalan’ı kullanıyor.

Kürt milliyetçi hareket, biz onurlu bir barış yaptık, Kürt kimliğini kabul ettirdik diyecek, MHP ise ülkeyi böldürtmedik diyecek.

Bu süreçte MHP’yi kabullendirmeye çabalıyorlar. Alevi inancını kapsayan, Kürt milliyetçiliğini kapsayan bir MHP yaratmaya çalışıyorlar. Tabi bunları yaparken MHP’nin faşist karakterini, milliyetçi karakterini değiştirmeyecekler, yalnızca bunları emperyalizmin çıkarlarına göre kullanacaklar. Böylece, Türkiye’yi emperyalist işgal programlarında kullanırken Kürt milliyetçiliğini arkasına almış olan bir MHP çok daha etkili olabilir.

“KARDEŞLİK” POLİTİKASINDA BİRLEŞİP EL SIKIŞAN MHP İLE PKK ARASINDA BİR FARK YOKTUR

1)Oligarşinin uzun süre adını koymakta dahi zorlandığı

“Terörsüz Türkiye”, “Süreç”, “Komisyon” sürecine sonunda uygun demagojiyi buldu ve adına KARDEŞLİK dedi.

AMAÇ:

-Emperyalizm açısından; “Arap Baharı”, “Renkli Devrimler”, “BOP” ile sürdürdüğü tüm dünyayı yenisömürgeleştirme saldırısını TAHKİM etmek.

-AKP faşizmi açısından; işbirlikçiliğini pekiştirerek iktidarını TAHKİM etmek.

2)“Kardeşlik” demagojisinde birleşip el sıkışan MHP ile PKK arasında ideolojik olarak hiçbir fark yoktur.

Yani ezen ulus milliyetçiliği ile ezilen ulus milliyetçiliği aynı noktada birleşmiştir; çünkü milliyetçilik burjuvaideolojisidir. AKP’nin de MHP’nin de PKK’nin de ipleriemperyalizmin elindedir, hepsinin hizmet ettiği yer orasıdır.

3)Meclis’te Öcalan’ı asın diye urgan fırlatan Devlet

Bahçeli, bugün “İmralı’ya giderim” diyor. Söylemlerinin ve politikalarının özünde bir çelişki yoktur.

Emperyalizm, milliyetçilik ideolojisine sahip MHP’yi 12 Eylül öncesi “Komünizme Karşı Mücadele Dernekleri” ile kullandı, 12 Eylül sonrası da “Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” demagojisiyle.

MHP şimdi de tabanına “Devleti böldürmüyoruz, bölücü teröristleri bitiriyoruz. Her gün şehit haberleri almayacaksınız” diye sesleniyor.

PKK ise, “Kürt kimliğini kabul ettirdik”, “demokratik siyaset yapacağız”, “toplumsal entegrasyon”, “Kürtler için elverişli koşullar ortaya çıktı”, “yeni sosyalizm mümkün”, “demokratik toplum” diyor.

PKK UZLAŞMAYA, TASFİYEYE HAZIR!

Bu durum yeni değildir, PKK uzun yıllardır uzlaşma arayışı içinde. Defalarca tek taraflı ateşkeslerle, NATO’ya çağrılar yaparak, ABD ve AB’ye çağrılar yaparak uzlaştırılmayı istedi. Ancak hem emperyalizmin programı hem de Türkiye oligarşisinin içinde bulunduğu durumlar bu uzlaşma arayışlarının bugüne kadar sonuç almasını engelledi. Fakat Suriye’de ortaya çıkan durumla birlikte elverişli koşullar ABD tarafından yaratıldı.

Bunun için öncelikle IŞİD’i örgütlediler, sonra IŞİD’e karşı Kürt milliyetçilerini silahlandırdılar ve diğer Amerikancı güçlerle birlikte SDG’yi oluşturdular. Dünyaya, bunların “İslamcı teröristler”e karşı savaşan kahramanlar olduğunun propagandasını yaptılar. Artık kimse PKK’ya terörist diyemezdi. Bu süreç içinde Kürt milliyetçi hareketi kendi işbirlikçisi, kara gücü haline getirdiler ve Suriye’deki Amerikan çıkarları doğrultusunda kullandılar.

Bunların en somutu, Kürt milliyetçi hareketin, Rojava devrimi diye propaganda ettiği bölgelerde 25’in üstünde ABD üssünün kurulmuş olmasıdır.

Her şeyden vaz geçti PKK. Düşüncelerini, dillerini, hedeflerini değiştirdiler. Bağımsız Kürdistan’dan vazgeçtiler, Kürt halkının özgürlüğünden vazgeçtiler, federatif yapıdan, özerklikten… Her şeyden vazgeçtiler ve bu böylece MHP’nin karşıtlığının zeminini ortadan kaldırdılar. Böylece MHP ve PKK’nın aynı politikada buluşmalarının önünde engel kalmamış oldu.

Emperyalistler çıkarları gereği milliyetçiliği desteklerler. Çünkü milliyetçilik burjuva ideolojisidir ve her zaman kullanılabilir, denetlenebilir, yönlendirilebilir. Milliyetçiler ister sağ görünümü altında olsun, ister sol görünümü altında olsun politikalarında tutarsızdırlar, antiemperyalistlikleri geçicidir, dönemseldir, uzlaşmaya açıktırlar.

PKK bir milliyetçi hareket olarak asla olaylara sınıfsal yaklaşmadı. Sınıf çelişkileri, sınıf çıkarları onun umurunda olmadı. Her şeye Kürt milliyetçiliği penceresinden baktı, dünyayı buradan yorumladı, dünyanın merkezine kendi pragmatizmini koydu. PKK asla ve asla sosyalist olmadı, sosyalizmi savunmadı. Bugün “sosyalizm yeniden”, “yeni sosyalizm”, “demokratik sosyalizm” gibi söylemlerle teslimiyetçiliğinin üstünü sosyalizm söylemiyle örtmeye çabalıyor. Ben düşmanımla uzlaştım, katilimle el sıkıştım diyemiyor, “yeni sosyalizm mümkün” diyor.

Yok, böyle bir şey. Sosyalizmin ne olduğu bellidir, sosyalizm; var olan burjuva iktidarının aşağıdan yukarıya, halkın örgütlü katılımıyla, zor yoluyla yıkılarak yerine proletaryanın egemenliğinin kurulmasıdır. Bunun dışında bir sosyalizm yoktur, geriye kalan her düşünce burjuvaziye hizmet eder. PKK bir milliyetçi akımdır, mayasını Kürt milliyetçiliğinden alan PKK sosyalist değildir, asla da sosyalizmi savunmamıştır.

Bir milliyetçi hareket olarak MHP’den bir farkı yoktur. MHP ile aynı noktada buluşmasını sağlayan şey milliyetçi ideolojisidir. Her iki milliyetçi örgüt, ABD tarafından aynı politikada buluşturulmuş ve ABD’nin programını uygulamaktadırlar.

Hem PKK’nın hem de MHP’nin söyledikleri ve bugün yürüttükleri politika, ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’ne çıkıyor. ABD, Orta Doğu’da uzun yıllardır egemenlik kurma ve bunu tahkim etme çabasında. MHP ve PKK’yı bunun için kullanıyor. ABD’nin MHP ile PKK işbirliğini kullanarak hedeflediği şey Amerikan imparatorluğudur.

Bunu:

1)AUGSB

2)NATO KONSEPT KARARLARI’nı,

IMF, DÜNYA BANKASI, BM, NATO gibi kurumları ve SİLAH GİBİ KULLANILAN İKİLİ ANLAŞMALARLA ve işbirlikçi iktidarlar, partiler ve örgütlerle yapıyor.

Amerikan İmparatorluğu demek YENİ SÖMÜRGECİLİK, YENİ SÖMÜRGELEŞTİRDİĞİ ÜLKELERDE İSE PROGRAMI VE HEDEFİ: DÜNYA ÇAPINDAKİ POLİTİKALARINI VE PROGRAMLARINI TAHKİM ETMEK. YANİ DÜNYA ÇAPINDAKİ PROGRAMINI VE HEDEFLERİNİ GÜÇLENDİRMEK.

ABD emperyalizmi yeni sömürgeleştirdiği tüm ülkelerde kendi hegemonyasını tahkim et/parçası. Orta Doğu’daki BOP programında, Suriye, İsrail, İran diliminde programının bir parçası. Rojava devrimi yalanı da bu eksende ele alınabilir. Dört parçadaki Kürt milliyetçilerini kendine asker yapmak istiyor. Rojava devrimi yalanı ile de PKK’yı ABD politikalarına entegre ettiler. Böylece ABD yüz bin kişilik bir orduya sahip olacak. Türkiye, Suriye’de bu politikayı desteklerken PKK Türkiye’de silah bırakacak. Bunu da Türkiye halklarına kabul ettirmek için rıza üretilecek.

Bu rıza nasıl üretilecek?

Bu rıza komisyon ile üretilecek. Bu nedenle adını “MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK KOMİSYONU” koydular. KARDEŞLİK vurgusu öne çıkarılıyor, böylece iki milliyetçi çizgi bir noktada, ABD programında birleştiriliyor. Kardeşlik söylemiyle Kürt ve Türk halklarında rıza üretilirken Esas olarak ABD kendi egemenliğini tahkim ediyor.

ABD KÜRT SORUNUNU ÇÖZMÜYOR, KENDİ LEHİNE KULLANIYOR

PKK yıllarca başta ABD olmak üzere emperyalistlere ve kurumlarına “Kürt sorununu çözün” çağrıları yaptı. Bugün ise, Suriye’de ABD’nin kendilerini desteklemesiyle başlayan işbirliği sürecinden oldukça mutlular.

PKK emperyalizmle girdiği işbirliğini derinleştirerek devam ettirmeyi istiyor. Bunun birinci nedeni milliyetçi bir hareket olması ve kendine güvensiz olması. Kendine güvensizliğinin sonucunda sırtını yaslayacak “güçlü” devletler aradı durdu. Dönem dönem emperyalistlere ve Türk oligarşisi içindeki kimi güçlere çağrılar yaptılar. Silahlarını da bu arayışta bir koz olarak kullandılar.

Peki bugün ABD ne yapıyor, Kürt sorununu çözüyor mu? Hayır! Kürt halkı için çözülen bir şey yoktur. Çünkü Türkiye Devleti’nin ve yeni sömürgesi olduğu emperyalizmin niteliğinde, halklara yaklaşımında bir değişiklik olmamıştır. Bugün PKK’nın kucaklaştığı MHP ve Bahçeli’nin karakterinde de bir değişiklik yoktur. Emperyalizm yine sömürgeci emperyalizmdir, Türkiye oligarşisi yine faşizmle ülkeyi yöneten, halka zulmeden, sömüren, açlığa ve yoksulluğa mahkûm eden oligarşidir. MHP yine faşist kafatasçı MHP’dir ve Bahçeli yine bir faşist katildir. Yani düzen güçlerinin niteliğinde bir değişiklik olmamıştır.

Peki ne oldu?

Olan, ABD’nin PKK’yi kendi çıkarları için kullanma kararıdır. ABD, Türkiye’yi bölgedeki askeri ve stratejik bir işbirlikçisi olarak görüyor. Bunu güçlendirmek, Türkiye eliyle bölgedeki hegemonyasını güçlendirmek, ayrıca Türkiye’yi Asya ve Afrika’da kullanmak istiyor. Bunun için PKK’ya silah bıraktırıyor. Kürt milliyetçiliğini arkasına almış bir Türkiye oligarşisi emperyalizm adına çok daha güçlü olacak, emperyalizmin programlarını uygulamada çok daha pervasız olacaktır.

Sonuçta ABD Kürt sorununu çözmek değil, bu sorunu, kendi hegemonyası için kullanmak istiyor. Bu politikayı da MHP eliyle uyguluyor. MHP bu programı itirazsız uygulamaya koydu. Çünkü MHP emperyalizmin, CIA ve NATO’nun partisidir. Bu programa karşı çıkma şansı olamaz. Nasıl ki Tayyip Erdoğan’a küfürler ederken bir anda aynı masada buluştular, aynı şekilde PKK ile de bir anda aynı politikada bir araya geldiler.

Sonuç olarak;

-ABD emperyalizmi Orta Doğu’da egemenlik kurma politikasını devam ettiriyor. Bu politikanın adı BOP’dur.

-MHP ve PKK, ABD tarafından BOP’un hayata geçirilmesi politikasında bir araya getirildi.

-Ezen ulus milliyetçiliğiyle, ezilen ulus milliyetçiliği aynı politikada birleşmiştir. PKK ile MHP arasında fark yoktur. İkisi de milliyetçidir ve ikisi de emperyalizmin politikalarında birleşmiştir.

-Bu işbirliğini halklara MİLLİ BİRLİK, DAYANIŞMA VE KARDEŞLİK KOMİSYONU ile kabullendirecekler.

-MHP vatanı böldürtmedim diyecek, PKK Kürt kimliğini kabul ettirdik diyecek.

-ABD emperyalizminin Kürt sorununu çözme gibi bir derdi yoktur, amacı bu sorunu kendi egemenliğini tahkim etmek için kullanmaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar