ESP’nin Laborans’ta Yaptığı Kuyu Tipi Hapishaneler Paneli Ahlaki Değildir! Kuyu Tiplerinde Direnmeyenler Kuyu Tipleri Üzerine Tek Kelime Konuşamaz!

ESP (Ezilenlerin Sosyalist Partisi):

Bunlar Hep Böyledirler; Kıskanç Ve Aşağılık Kompleksi İçindedirler.

-19-22 Aralık Katliamı’nda kendi arkadaşlarının elini kolunu bağlayıp diri diri yakıp sonra devlet yaktı dediler.

-F Tiplerine karşı hapishanelerde kendileri direnmeyip mücadeleyi dışarıda “işçi sınıfının sokak eylemlerine” havale ettiler.

-F Tipleri açıldıktan sonra ölüm orucuna başladılar ancak bir süre sonra direniş saflarını terk edip kaçtılar.

-Berkin Elvan’ın katillerini koruyan savcı Mehmet Selim Kiraz’ın cezalandırılması eyleminde şehit düşen devrimcilerin “cenazesine katılmayın” diye bildiri yayınladılar.

-Uyuşturucu çetelerinin katlettiği taraftarlarını Cephe’nin üstüne attılar.

-Gülsuyu’nda uyuşturucu çeteleri saldırınca mahalleyi terk edip kaçtılar.

-Kürt milliyetçilerinin kuyruğuna takılıp Cephe’ye saldırdılar.

-“Cephe ile içerde ve dışarıda tüm siyasi ilişkilerimizi kestik” diye açıklama yaptılar. Cezaevleri Merkezi Koordinasyonu bile dağıttılar.

-Kürt milliyetçilerinin kuyruğunda Rojava’ya gidip ABD’nin “Kara Gücü” olarak kullanıldılar.

Üç Yıldır Açık Olan Kuyu Tiplerinde Direnmeyen ESP’nin Kuyu Tipleri Hakkında Tek Kelime Konuşmaya Hakkı Yoktur!

ESP’NİN LABORANS’TA YAPTIĞI KUYU TİPİ HAPİSHANELER PANELİ AHLAKİ DEĞİLDİR!

KUYU TİPLERİNDE DİRENMEYENLER KUYU TİPLERİ ÜZERİNE TEK KELİME KONUŞAMAZ!

350’Lİ GÜNLERİ GERİDE BIRAKAN DİRENİŞ ÜZERİNDE OPORTÜNİZMİN FIRSATÇILIĞINA İZİN VERMEYECEĞİZ!

Cephelilerin direnişi üzerinden kendi propagandanızı yaparak kimi kandırabilirsiniz?

Kendi taraftarlarınız, tutsaklarınız “peki biz neden direnmiyoruz” diye sormayacaklar mı?

Biz soruyoruz;

KUYU TİPLERİ ORADA DURUYOR.

VE BÜTÜN SOLUN TUTSAKLARI KUYU TİPLERİNDE.

SİZ NEDEN DİRENMİYORSUNUZ?

Kuyu Tipleri sadece Cepheli tutsaklara yapılmadı. Reformist, oportünist sol ve Kürt milliyetçilerinden CHP’li belediye başkanlarına, avukatlarına kadar hukuksuz bir şekilde Kuyu Tiplerine atılmaktadır.

FAŞİZMİN YASAL ZORBALIĞINA BOYUN EĞMEYİN.

BOYUN EĞMEK SUÇA ORTAK OLMAKTIR.

KUYU TİPLERİ İNSANLIK DIŞIDIR.

KUYU TİPLERİNDE SES YOK, GÜNEŞ YOK, HAVA YOK AMA DİRENİŞ VAR.

UMUT VAR. UMUDA, DİRENİŞE SARILIN.

“Birlik zemini” mi diyorsunuz?

Direniş birliklerin en güçlü zeminidir.

Direniş, faşizmin saldırılarına maruz kalan bütün halkı birleştirecek güçtedir.

Sıkı sıkı tutunun direnişe.

UZLAŞMA, TESLİMİYET, İŞBİRLİKÇİLİK DEĞİL, FAŞİZMLE MÜCADELENİN DİRENMEKTEN BAŞKA YOLU YOKTUR.

ESP’li tutsaklar Ümraniye Hapishanesi’nde, faşist devletin 19-22 Aralık Hapishaneler Katliamı’nı fırsat bilip koğuşta ajanlıkla suçladıkları iki yoldaşlarının ellerini ayaklarını bağlayarak yaktılar ve onu da devlet katletti diyerek şehitler listesinin içinde anmaya başladılar. Cephe tutsaklarının “gerçeği açıklayın, yoksa biz açıklarız” ısrarı üzerine yaptıkları katliamı açıklamak zorunda kaldılar. Diri diri yaktıkları iki kişinin hain olduğuna ilişkin hiçbir somut kanıt olmaması üzerine dört yıl sonra ailelerine öz eleştiri vermek zorunda kaldılar.

Faşist devlet her türlü vahşeti yapabilir. Fakat devrimcilerin bir adaleti vardır. Oportünizmin adaleti yoktur. Fırsatçıdır. Yalancıdır. Derin bir aşağılık kompleksi vardır. Bu konuda ESP, Türkiye solunda oportünizmin en çarpıcı örneğidir.

ESP’liler 25 Eylül tarihinde Laborans adında bir internet sitesinde

“KUYU TİPİ HAPİSHANELER KAPATILSIN” talebiyle bir panel düzenledi. ETHA Haber Ajansı’nın haberine göre panele Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarından Özlem Gümüştaş, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK üyesi Okan Danacı, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Meral Nergis Şahin’in katılımıyla Kıvılcım Kültür Merkezi’nde panel düzenledi.

ESP’liler daha panel başlamadan günler öncesinden propaganda yapmaya başladı. Ve haklı olarak da yoğun bir tepkiyle karşılandı Laborans’ın panel duyuruları. Çünkü Kuyu Tiplerine Karşı yapılacağı söylenen panelde ne Kuyu Tiplerine karşı üç yıldır direnen Özgür Tutsaklar ne de onların dışarıdaki sesi TAYAD’lılar vardı… Halk Laborans internet sitesine “panele neden direnenleri çağırmadınız, sizin direnişle ne alakanız var, direniş üzerinden kendinize pay çıkartmaya çalışıyorsunuz” diye yoğun bir tepki gösterdi. Halkın yoğun tepkisine rağmen 25 Eylül’de panel yapıldı. Panelde konuşan ESP MYK üyesi Okan Danacı, devrimci hareketin hapishanede direniş konusunda çok büyük bir deneyimi ve tarihi olduğunu, Kuyu Tipi Hapishaneler konusunda mücadele eden herkesin bir araya geleceği zeminler bulmak gerektiğini, artık sözün ötesine geçecek bir ana ihtiyaç olduğunu, hapishanedeki direnişin başarısının, sokaktaki yankısına bağlı olduğunu söyledi.

Kuyu Tiplerine karşı Halk Cephesi’nin mücadelesi 2022 yılından beri sürüyor. Kuyu Tipleri kavramı bu kampanya sonucunda bütün ülkenin gündemine girip ülke sınırlarını da aştı. Üç yıldır Kuyu Tiplerinde Kürt milliyetçilerinden bilcümle oportünistlere, bugün CHP’ye kadar tutuklular vardı ve varlar.

Üç yıl boyunca Kuyu Tiplerinde Cephe tutsakları dışında kimsenin sesi çıkmadı. Cephe tutsakları dışında oportünistlerin, Kürt milliyetçilerinin, reformistlerin sesi çıkmadı. Kuyu Tiplerini ağızlarına bile almadılar.

Halk Cephesi’nin üç yıldır sürdürdüğü kampanya sonucunda Kuyu Tipleri S, R, Y Tipi Hapishaneleri en özlü biçimde anlatan kavrama dönüştü. Fırsatçı ESP, Kuyu Tipleri ve sürmekte olan ölüm oruçları ve süresiz açlık grevleri üzerinden kendi propagandasını yapmaya çalışıyor.

ESP MYK üyesi Okan Danacı panelde konuşmasına dönersek;

1)Okan Danacı, “devrimci hareketin hapishanede direniş konusunda çok büyük bir deneyimi ve tarihi olduğunu” söylüyor. Evet devrimci hareketin hapishanelerde çok büyük bir direniş deneyimi ve tarihi var. Peki, ESP’liler bu tarihin, direnişlerin neresindeler?

Direniş tarihinin oluşmasındaki payı nedir ESP’nin? Örneğin cunta hapishanelerinin Tek Tip Elbise dayatmasına karşı direnişlerin neresindeydiler? ESP MYK Üyesi Okan Danacı genelleme yaparak oportünistçe kendine pay çıkartıyor. Bugünkü ESP’yi oluşturan hareketlerin hiçbirisi de cunta yıllarından direnmedi. Öyle bir tarihleri yoktur.

Tek Tip Elbise dayatmasına karşı önce “mavi kefenleri asla giymeyeceğiz, direneceğiz” dediler, direniş söz konusu olunca da direnmediler.

Cunta hapishanelerine hakim olan iki çizgi vardır; birincisi direniş çizgisi, ikincisi teslimiyet çizgisi. ESP’yi oluşturan hareketler teslimiyet çizgisinin temsilcilerindendir. Cunta hapishanelerinde direnen Devrimci Sol ve TİKB tutsaklarıydı. Cunta hapishanelerinde sonuna kadar direniş çizgisinin temsilcisi Devrimci Sol tutsakları olmuştur. Evet, oportünizmin, reformizmin tüm teslimiyetçiliğine rağmen cunta hapishanelerine damgasını vuran dört şehidin verildiği 1984 Ölüm Orucu’yla doruk noktasına ulaşan direniştir. Okan Danacı, “devrimci hareketin” diye genelleme yaparak kendine pay çıkartıyor.

Soruyoruz ESP’lilere; cunta hapishanelerinde siz direnişin neresinde yer aldınız? Hangi direnişleri örgütlediniz? Nasıl direndiniz?

2)“Kuyu Tipi Hapishaneler konusunda mücadele eden herkesin bir araya geleceği zeminler bulmak gerektiği” konusuna gelince; birincisi; Kuyu Tipleri üç yıldır açık. Kuyu Tiplerine karşı içeride ve dışarıda Cephelilerin dışında başka direnenler ve mücadele edenler mi var? İkincisi; Kuyu Tiplerine karşı direnişin içinde olmadan, direniş üzerine söz söylemeyi kendinizde nasıl hak görüyorsunuz?

3)Okan Danacı, bir araya gelmekten, birlikte mücadeleden bahsediyor. Ne birlikte mücadelesi? ESP’nin Kuyu Tiplerine karşı bir mücadelesi mi var?

Parsacı ESP: Cephe’nin direnişi sonucunda yaratılan duyarlılıktan kendine parsa kapmaya çalışıyor. Kuyu Tipleriyle, direnişle, ölüm oruçlarıyla bir ilgileri yok… 1922 Aralık Katliamı’ndan sonra F Tiplerinde ölüm orucuna başlayıp daha sonrada direnenleri yarı yolda bırakıp kaçanların başını çeken ESP’ydi. Direniş saflarını terk edip kaçanlar ile nasıl birlikte mücadele zemini bulunacak? Yine yola çıktıklarınızı yarı yolda bırakıp kaçmayacağınızın bir garantisi var mı?

ESP, Kürt milliyetçileri ile birlikte Cephelilere saldırırken Cephe ile tüm siyasi ilişkilerini kestiklerini açıklamıştı. Devrimci bir eylemde şehit düşen Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol’un cenazesine katılmayın diye kendi kitlesine özel bildiri yayınladı. ESP için ne değişti de bugün Cephe’nin direnişi üzerinden birlikte mücadele zemini arıyor? Cephe ile ilişki kesmenizin, Cephe savaşçılarının cenazelerine katılmayın diye bildiri yayınlamanızın öz eleştirisini verdiniz mi?

4)Okan Danacı, “Artık sözün ötesine geçecek bir ana ihtiyaç var. Hapishanedeki direnişin başarısının, sokaktaki yankısına bağlı” diyor. Arsızlığın derecesi yok; hem direnmiyorlar hem de ahkâm kesiyorlar. Direnişin başarısı sokaktaki yankısına bağlıymış. ESP, F Tiplerine karşı direniş tartışmalarında da kendileri direnişten kaçarken mücadeleyi “dışarıda işçi sınıfının sokak eylemlerine” havale etmişlerdi. Oportünizm için, iş başa düşünce kaçmanın binbir yolunu bulmakta kimse ellerine su dökemez.

Kuyu Tiplerinde Cepheli tutsaklar 20’nin üzerinde süresiz açlık grevleriyle, ölüm oruçlarıyla zafer kazandılar.

Bugüne kadar neredeydiniz ve ne yaptınız?

Bu nasıl bir ahlaktır ki, direnenler üzerinden kendi propagandanızı yapıyorsunuz?

Kuyu Tiplerinde kaldınız diye, Kuyu Tiplerine karşı ölümüne direnen Cephelilerin mücadelesi üzerinden kendi propagandanızı yapmaya kalkıyorsunuz.

Bu nasıl bir ahlak?

Evet Okan Danacı, artık sözün ötesine geçmek gerekiyor; bırakın Cephelilerin direnişi üzerinden ahkâm kesmeyi, Kuyu Tipleri orda duruyor. Bundan sonra Kuyu Tiplerinde direnecek misiniz? Yoksa hem direnmeyip hem de Cephelilerin direnişi üzerinden parsa kapmaya devam mı edeceksiniz?

Fırsatçı ESP, esasında ne Kuyu Tiplerine karşı ne de ölüm oruçlarının yanındalar. Sadece kendi reklamlarının peşindeler.

Oportünist sol, Nuriye Gülmen’nin direnişi döneminde de aynı şeyi yaptı. Direnişin başında OHAL var, sokağa çıkamayız derlerken, Yüksel Direnişi bütün ülke gündemine girince ellerine bayraklarını, pankartlarını alarak Yüksel Caddesi’nde Nuriye Gülmen’in yanında boy göstermeye başladılar. Direniş üzerinden propaganda yapamayacakları saldırılar başlayınca kaçmaya başladılar. Direnişin yanına bile uğramadıkları gibi ihbarcılığa, alçakça linç saldırılarına kadar gittiler. Devrimci kamu emekçilerini sendikalardan tasfiye ettiler.

Bugün, AKP faşizmi kendisiyle işbirliği yapmayan herkese saldırıyor. Hukuk, adalet, hapishaneler halka karşı terörün pervasızca kullanıldığı araçları durumunda. Kuyu Tipi hapishaneler bu saldırıların en uç noktası… Siz neden direnmiyorsunuz?

Cephelilerin ölümüne süren direnişleri, milyonların yüreğine tercüman oluyor. Umut oluyor. Kendisi direnemese de yüreği direnenlerin yanında halkımızın. ESP, tam bir fırsatçılıkla sanki direnenler kendileriymiş gibi halkta yaratılan duyarlılığı kendi lehine kullanmaya çalışıyor. ESP’nin Laborans panelinin başka bir anlamı yoktur. Kuyu Tiplerine karşı bir panel yapılıyor ve orada direnenler yok.

OPORTÜNİST SOL FIRSATÇILIĞINDAN HİÇBİR ŞEY KAYBETMEMİŞ

Bugün Kuyu Tiplerine karşı süren ölüm orucu direnişi reformist, oportünist solu da kısmen direniş etrafında birleştirdi. Ancak oportünist solda değişen hiçbir şey yok.

Serkan Onur Yılmaz’ın ölüm orucu direnişi 350’li günleri aştı, her an şehit düşebilir. Birçok hapishanede Kuyu Tiplerine karşı 50’li, 100’lü, 200’lü günleri aşan süresiz açlık grevi direnişleri var.

Oportünist sol yine Nuriye Gülmen direnişinde olduğu gibi direniş üzerinden kendi reklamını yapmanın peşinde. ESP, bunlar içinde fırsatçılığı ifrata vardırandır.

OPORTÜNİST VE REFORMİST SOL DİRENİŞE DESTEK VERMİYOR!

DİRENİŞ KENDİ YOLUNU AÇARAK HALKLARIN BİLİNCİNDE YERİNİ ALMIŞTIR!

OPORTÜNİST SOL DİRENİŞTEN KAÇIP DİRENİŞ ÜZERİNDEN KENDİ PROPAGANDASINI YAPIYOR!

Oportünist ve reformist sol, özünde Kuyu Tiplerine karşı değil, direnişin yanında değil. Öyle olsaydı Kuyu Tiplerine karşı direniş üç yıldır kesintisiz sürüyor. Bugüne kadar sanki yokmuş gibi davrandılar.

Diğer taraftan süreç 2000’lerin başında olduğu gibi de değil; F Tiplerinde, Kuyu Tiplerinde sadece Cepheli tutsaklar yok. Kürt milliyetçilerinden reformist, oportünist sola ve hatta CHP’lisine kadar hepsinin tutsakları var. Kuyu Tipleri ise 2022 yılından beri açık ve Cephelilerden başka kimsenin gündeminde yoktu. Cepheli tutsaklar üç yıldır Kuyu Tiplerinde direniyor. 20’nin üzerinde zafer kazandılar. Serkan Onur Yılmaz, zaferi kazanmasına rağmen yoldaşlarının Kuyu Tipi olmayan başka bir hapishaneye sevk edilmesi için ölüm orucu direnişini sürdürüyor. Direnişin gücü ülke sınırlarını aştı. Dünyanın birçok ülkesinden halkların yüreği direnişle birlikte atıyor.

Direniş, örgütsüzlüğünden dolayı direnemeyen milyonların yüreğine tercüman oluyor. Umut oluyor. Kendisi direnemese de halkımızın yüreği direnenlerin yanında atıyor. Doğal olarak direnişin gücü reformizmi, oportünizmi de derinden sarsmaktadır. En azından direnişin politik gücü karşısında kendi kitlelerine yapabilecekleri bir açıklamaları yoktur. Bu nedenlerle zorunlu olarak direnişin yanında görünüyorlar. Daha doğru bir ifadeyle direniş üzerinden kendilerini göstermeye çalışıyorlar.

Bugün Büyük Direniş sürecinde olduğu gibi hiçbirisi “yaşamın kutsallığı”ndan bahsetmiyor. Ya da 2020’de olduğu gibi “yine mi ölüm orucu” diyemiyor. Ve birçok sol grup Kuyu Tiplerine karşı direnişi sahiplenen açıklamalar yapıyor.

Bu, Büyük Direniş dönemine göre sol açısından bir ilerleme denilebilir. Fakat Kuyu Tiplerine karşı eylemlere katılan sola baktığımızda gerçeğin hiç de öyle olmadığını görmekteyiz. Sol, direnişi desteklemiyor, ölüm orucunun yanında yer almıyor. Ölüm orucunun yarattığı politik etkiyi kullanarak kendi propagandasını yapmanın derdine düşmüşler. Direnişe saygıları yok. Direnenlere saygıları yok. Sözde Kuyu Tiplerine karşı basın toplantıları yapıyorlar, paneller düzenliyorlar. Ancak açıklamalarına, panellerine direnenlerden tek bir kişiyi dahi çağırmıyorlar. Sanki direnen kendileriymiş gibi direniş üzerinden kendi propagandalarını yapıyorlar.

OPORTÜNİST SOLUN HER ŞEYDEN ÖNCE DİRENENLERE ÖZ ELEŞTİRİ BORÇLARI VARDIR!

Evet, reformist ve oportünist sol ve Kürt milliyetçileri öncelikle öz eleştiri vermelidir. Eğer bugün Kuyu Tipleri varsa bunun sorumlusu direniş saflarını terk eden oportünist soldur.

“Cepte keklik mi sandınız” diyen,

“Aynı mahalleden değiliz” diyen,

“Devrimci demokrasinin sonu gelmiştir” diyen reformist sol ve “Farkımızı koyduk iyi oldu” diyenKürt milliyetçileridir.

Reformist ve oportünist sol bunu yapmıyor; yaptıklarının özü, özeti şudur:

Direnişin yarattığı politik etkiyi oportünistçe kullanmak.

Direniş üzerinden kendi adlarını duyurma, kendi pankartlarını, kendi bayraklarını, flamalarını gösterme yarışındalar.

Ölümüne Süren Bir Direniş Üzerinden Propaganda Yapmak Direnişe Haksızlıktır: SİZ DE DİRENİN!

350’li günleri aşan ölümüne bir direniş üzerinden ESP’nin düzenlediği panelin hiçbir ahlaki yanı yoktur. Direniş emin adımlarla kendi yolunu yaparak zaferini ilan etmiş yürüyor. Kuyu Tiplerine gerçekten karşıysanız, gerçekten direnişin yanındaysanız; SİZ DE DİRENİN. İçeride ya da dışarıda, uzlaşmayın, direnin.

ÖLÜMÜNE SÜREN BİR DİRENİŞ ÜZERİNDEN KENDİNE PARSA KAPMAYA ÇALIŞMAK, KENDİ PROPAGANDASINI YAPMAK AHLAKİ DEĞİLDİR!

Kuyu Tiplerinde sadece Cepheliler yok. Kuyu Tipleri açıldığından beri neredeydiniz?

Sanki Kuyu Tipleri yokmuş gibi neden sesinizi çıkartmadınız? Neden direnenleri görmezden geldiniz?

Neden kulağınızın üstüne yattınız diye sormuyoruz. Bakın direnişe; direnişten güç alın. Kuyuların dibinden yükselen direnişin sesi sınırları aşıyor. Çürümüş, kokuşmuş düzenin içinde halkın her kesimini sarsıyor. Faşizmle uzlaşarak, düzen içi politikalara yedeklenerek sadece umutsuzluğu büyütürsünüz. Direnişe sarılın. Direniş umuttur. Kuyu Tiplerindeki direnişin gücünü görün. Ölüm orucu direnişçisi Serkan Onur Yılmaz ve diğer direnişçilerin bu denli sahiplenilmesi bundandır. Halkımızın çok geniş bir kesimi örgütsüz olduğu için faşizmin saldırıları karşısında direnemeseler de umudun direnişte olduğunu görüyorlar. Direnişi sahipleniyorlar.

Fırsatçılıktan vazgeçin, siz de direnişe sarılın. Direnişten güç alın.

Siz de direnin. Faşizme karşı direnmekten başka yol yoktur.

Kuyu Tipleri sadece bir mekân değil, beyinlerin teslim alınmasıdır.

AKP faşizmi ya Kuyu Tipleri ya teslimiyet, ya Kuyu Tipleri ya işbirlikçilik diye dayatıyor. Kuyu Tiplerindeki direniş uzlaşmayı, teslimiyeti, işbirlikçiliği paramparça eden bir direniştir.

Kuyu Tiplerinde üç yıldır süren direniş bugüne kadar 15 kez zaferini ilan etti. Direniş, faşizme karşı mücadele edilmesi gerektiğini bir kez daha göstermektedir. Direniş, faşizmin saldırılarına maruz kalan halkımızın yüreğine tercüman olmaktadır. Halkın yüreği direnenlerle bütünleşti. Yürekleri direnenlerle birlikte atıyor.

Cephelilerin direnişi üzerinden kendi propagandanızı yaparak kimi kandırabilirsiniz? Kendi taraftarlarınız, tutsaklarınız “peki biz neden direnmiyoruz” diye sormayacaklar mı?

Biz soruyoruz;

KUYU TİPLERİ ORADA DURUYOR.

VE BÜTÜN SOLUN TUTSAKLARI KUYU TİPLERİNDE.

SİZ NEDEN DİRENMİYORSUNUZ?

Kuyu Tipleri sadece Cepheli tutsaklara yapılmadı.

CHP’li belediye başkanlarından avukatlarına kadar hukuksuz bir şekilde Kuyu Tiplerine atılmaktadır. Faşizmin yasal zorbalığına boyun eğmeyin.

Boyun eğmek suça ortak olmaktır.

Kuyu Tipleri insanlık dışıdır. Kuyu Tiplerinde ses yok, güneş yok, hava yok ama direniş var. Umut var. Umuda, direnişe sarılın.

“BİRLİK ZEMİNİ” Mİ DİYORSUNUZ? DİRENİŞ BİRLİKLERİN EN GÜÇLÜ ZEMİNİDİR!

DİRENİŞ, FAŞİZMİN SALDIRILARINA MARUZ KALAN BÜTÜN HALKI BİRLEŞTİRECEK GÜÇTEDİR!

SIKI SIKI TUTUNUN DİRENİŞE!

UZLAŞMA, TESLİMİYET, İŞBİRLİKÇİLİK DEĞİL,

FAŞİZMLE MÜCADELENİN DİRENMEKTEN BAŞKA YOLU YOKTUR!

Halk Okulu, Sayı: 312

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar