“Bir Direniş Merkezinden Diğerine Gidiyoruz” sloganıyla Filistin’e gitmek için Avrupa’dan; S,R, Y Kuyu Tipi Hapishanelerinden Gazze’yeZafere Kadar Yürüyüş’ü düzenleyen ve Refah SınırKapısı’na gitmek üzere Mısır’a gidip oradan işkenceylesınır dışı edilen Zafere Kadar Heyeti, bu sefer LübnanBeyrut’ta Direniş Konferansı’na katıldı.
Bu konferans, 41 yıllık Fransız emperyalizmin hapishanelerinde tutsaklık yaşayan ve 2025 Haziran’ında serbest bırakılan George İbrahim Abdallah ve onun özgürlüğü için mücadele edenler için düzenlenmişti.
24-26 Ekim tarihleri arasında düzenlenen bu konferansa başta Fransa’dan olmak üzere, uluslararası antiemperyalist örgüt, grup, komite ve kişiler katıldı.
Yaklaşık 150 kişinin katılımıyla geçen üç günlük programda Filistin direnişi ve zaferi hakkında da konuşuldu.
George İbrahim Abdallah’ın özgürlüğü, Filistin direnişinden bağımsız değerlendirilmiyordu.
Emperyalizm George İbrahim Abdallah’ı serbest bırakmak zorunda kalmıştı. Bunun nedeni ise 41 yıl istikrarlı süren enternasyonal kampanya, eylemler ve Filistin halkının direnişi ve bu direnişle birlikte enternasyonal mücadelenin büyümesi, gelişmesi ve daha militan bir nitelik kazanmasıdır.
Filistin direnişiyle birlikte direnme hakkı da meşrulaşmıştı.
George İbrahim Abdallah, tutsaklık yılları boyunca emperyalizme teslim olmamış ve pişmanlık yasalarından faydalanmadığı gibi her dönem direnmeye devam etmiştir. Sadece Filistin davası için değil, dünyada,
Türkiye’de devrimcilere yönelik saldırılarda dayanışmasını devrimci bir tutsak olarak her daim göstermiştir.
Tahliye olduğu günden itibaren de Filistin davasını sahiplenmeye devam etmiştir.
Tüm bunlardan kaynaklı özgürlüğü Filistin ve Orta Doğu halklarına ve dünya halklarına umut olmuştur.
Üç günlük konferansın ilk gününde, Lübnan’da Sabra Şatila Kampı’nda bir anma düzenlenmiştir.
Anmada, 1982 yılında bu kampta katledilen 3000 Filistinli başta olmak üzere, Filistin davasında ölümsüzleşen tüm şehitler anılmıştır.
“Onlara ant olsun ki, direnişten asla vaz geçmeyeceğiz!” denilmiştir. Ardından Burj El-Barajneh Filistinkampları ziyaret edildi.
Direniş Bir Kez Daha Dünya Halklarını Birleştirdi!
24-26 Ekim 2025 tarihleri arasında Lübnan’da düzenlenen “Direniş Konferansı”na Halk Cephesi’nin örgütlediği Zafere Kadar Heyeti de katıldı.
24 Ekim’de Filistin direniş önderi Ghassan Kanafani’nin de bulunduğu enternasyonal bir mezarlık ziyaret edildi.
Bu mezarlıkta Japonya’dan İtalya’ya kadar Filistin davası için savaşan ve şehit düşen enternasyonal savaşçıların mezarlıkları bulunuyordu.
Mezarlıkta, şehitlere bir kez daha “Filistin Özgür Olacak!” sözü verildi, saygı duruşu ve basın açıklaması yapıldı.
Ardından 21 Haziran 2005’de ABD tarafından katledilen eski Lübnan Komünist Partisi Genel Sekreteri George Hawi’in anıtı ziyaret edildi.
ZAFERE KADAR HEYETİ’NİN SABRA-ŞATİLLA KAMPINDAKİ İZLENİMLERİNİ PAYLAŞIYORUZ
Eda Deniz Haydaroğlu: “Sabra-Şatilla Kampı’ndayız. Buralarda az önce George İbrahim Abdallah bir konuşma yaptı ve şunu söyledi: Sabra-Şatilla Kampının şehitlerini ve bugün burada direnen, hala direnen Filistin halklarına, Filistin şehitlerine ant olsun ki asla teslim olmayacağız. Tüm şehitler zamanında silah bıraktığımızın bedelini ödediler. Asla tekrarlamayacağız dedi. Ant olsun ki silahlarımızı bırakmayacağız, direnişe devam edeceğiz, teslim olmayacağız dedi. Çünkü Filistin halkının, dünya halklarının tek kurtuluşu direnmekten ve savaşmaktan geçiyor. Biz de burada tüm şehitleri Sabra-Şatilla Kampı’nda şehit düşenleri, Orta Doğu’da siyonizme, emperyalizme karşı savaşan ve şehit düşenlerin hepsini selamlıyoruz, saygıyla anıyoruz. Direnen Filistin halkını selamlıyoruz. And olsun ki Filistin halkı, Anadolu halkları ve direnen dünya halkları özgür olacak.”
Gerçekten burada Filistin halkı yoksulluk içinde yaşıyor. Ama bir halkı açlık, yoksulluk, sefalet değil, asıl olarak umutsuzluk yok eder. Ama buradaki Filistin halkı umutsuz değil, tam tersi umutlular. Direniş onların umudu. Şehitleri onların umudu. Sabra-Şatilla Kampı’nın her duvarında, her bir köşesinde şehitlerin, direnişçilerin, tutsakların fotoğrafları, sözleri var. Filistin bayrakları var. Anahtarların resimleri var. İşte o anahtarlar Filistin halkının Filistin’e geri döneceğine dair sözüdür. Burada Filistinhalkı diyor ki, biz burada mülteci gibi ambargo altında,kötü koşullar altında, yoksulluk altında yaşıyoruz amasorun değil diyor çünkü bizim hedefimiz ülkemize geridönmektir, Filistin’e geri dönmektir. Biz burada kalmayacağız,Filistin’e geri döneceğiz. Filistin’in hiçbir parçasınısiyonistlere teslim etmeyeceğiz diyor. Filistinbizimdir diyor. Ve bu umutla burada yaşıyorlar. Buumutla burada direniyorlar. Sabra-Şatilla Kampı toplamüç kez yok edilmek istenmiş ama üç kez yenidenkurmuş Filistin halkı. Çok fazla bedel ödenmiş burada.1982’de burada 3000’den fazla Filistinli katledilmişti.Biz dünden bugüne Filistin halkının yanındayız. Sabra ŞatillaKampı’nda katliamlar olduğunda da HalkCepheli tutsaklar Filistin için kan bağışında bulunmakistemişti. Filistin halkı ile Anadolu halklarının bağıMahir Çayanlardan beri bu şekilde güçlüdür. Biz inanıyoruzki Filistin halkı ile Anadolu halkları direnişle kurtulacak.Filistin halkı ve Anadolu halkları özgür olacak.”
“Üç kez bu kampı yıkmaya çalışmışlar, üç kez yeniden kurmuş Filistin halkı ve onunla birlikte dayanışma içinde olan Lübnan halkı. İşte bu yüzden bitiremezler. İstikrarlı bir direniş ve mücadele kararlılığı Filistin halkının zaferini kazandıracak.”
“Her yerde anahtar fotoğrafları var. Filistin halkı anahtarlarını ellerinde tutuyor. Filistin halkı vatanlarına geri dönmek istiyor. Bunun için direniyor. Onurlu bir yaşam için direniyor. Şehitlerinden, direnişten umudunu alıyor. Burada yürürken sanki Filistin direnişini kalbimizde, Filistin şehitlerini kalbimizde, yüreğimizde hissediyoruz. Her an onlarla birlikte yürüyor Filistinli çocuklar burada. Her an onları yaşıyor ve hissediyor. Aklında ve yüreğinde taşıyor. İşte o yüzden Filistin halkı asla yenilmeyecek, teslim olmayacak. Şehitlerin kanı yerde kalmayacak. Ve ancak direnerek, Filistin halkı da dünya halkları da emperyalizme ve siyonizme karşı ancak direnerek kazanabilir. Tüm dünya halklarına çağrımızdır: Emperyalizme ve siyonizme karşı direnişi, ortak mücadeleyi büyütelim.”
“Sabra-Şatilla Kampı’nın mezarlığındayız. Burası bu kampın tek mezarlığı. Binlerce şehidi var bu kampın. Filistin halkı diyor ki: Biz kemiklerimizi, cesetlerimizi, mezarlarımızı dahi ülkemize geri götüreceğiz diyor. Ve bizim umudumuz Filistin’de şehit düşmek diyor. Burada Filistin halkının yaşadığı baskılardan bahsetmek istiyoruz kısaca. Sadece yaşarken değil, ölümüz bile baskı altında diyor Filistin halkı çünkü buraya gömebilmek için bile bir sürü zorluktan geçiyorlar. Sokaklar çok dar olduğu için törenle, yürüyüşlerle mezarlarını buraya getiremiyorlar. Daha öncesinde binalar daha alçakken çatıların üstünden geçilip tabutları bırakıyorlarmış mezarlığa. Şimdi 10 katlı binalar kurulduğu için artık bu da mümkün değil. Cenaze törenini camilerde yapamıyorlar. Camiler çok küçük olduğu için. Onu da burada yapmak zorunda kalıyorlar. Cesetlerini kendi örf ve adetlerine, geleneklerine uygun bir şekilde gömemiyorlar bile. Bu mezarlıkta defalarca kez saldırıya uğramış, defalarca kez yeniden kurmuşlar, yeniden temizlemişler. İşte Filistin halkı ölüsüne de, dirisine de sahip çıkıyor, toprağına sahip çıkıyor. Direnişe devam ediyor. Bu yüzden bitiremezler Filistin halkını, bu yüzden yok edemezler Filistin’i.”
Sevil Sevimli: “Bugün Beyrut’tayız. Filistin mücadelesinde şehit düşenlerin mezarlığında bulunuyoruz. Gassan Kanafani’nin mezarlığı da burada. Birçok şehidin mezarlığı burada. Sadece Filistinlilerin veya Lübnanlıların mezarlığı burada değil, Filistin mücadelesinde şehit düşmüş, enternasyonal savaşçıların mezarlığı da burada. Biz şunu görüyoruz. Filistin mücadelesi enternasyonalizmi, dünya halklarını birleştiriyor. Ve enternasyonalizmi bize öğretiyor. Buradaki şehitler bize onu öğretiyor. Mezarları bize onu öğretiyor. Ve Filistin halkının mücadelesine destek vermek zorundayız. Mesele sadece duygusal anlamda bir dayanışma göstermek değil. Hayır, biz pratikte de mücadele etmek zorundayız. Çünkü Filistin halkının mücadelesi bizim de mücadelemiz. Emperyalizme karşı atılan her taş bizim için çok önemlidir, o yüzden Filistin halkının mücadelesi özgürlüğüne kavuşana kadar, biz de Filistin için mücadele etmeye devam edeceğiz. Burada da şehitlerin başında, Filistin için şehit düşenlerin başında bir kez daha ant içtik. Filistin özgür olacak.”
ZAFERE KADAR HEYETİ LÜBNAN’DA!
ZAFERE KADAR HEYETİ LÜBNAN’DA GEORGE İBRAHİM ABDALLAH DİRENİŞ KONFERANSI’NDAYDI -2
1)Zafere Kadar Heyeti George İbrahim Abdallah Konferansı’nda Konuşma Yaptı
24-26 Ekim 2025 tarihleri arasında, George İbrahim Abdallah’a Özgürlük Komitesi tarafından Lübnan’da, başta Fransa’dan olmak üzere uluslararası örgüt, kurum, komite ve kişilerin katıldığı “direniş konferansı” düzenlendi. 25 Ekim’de düzenlenen konferansta, George İbrahim Abdallah’ın özgürlüğü için mücadele eden örgüt, komite ve kurumlardan temsilciler ve Lübnan’da direniş örgütlerinin temsilcileri ve George İbrahim Abdallah’ın kendisi de konuşma yaptı.
Konuşmalarda George İbrahim Abdallah ve Filistin direnişi selamlandı. Halk Cephesi adına da konferansta bir konuşma yapıldı. Halk Cephesi konuşmasına, Türkiye’de 40 yıldır tutsak olan ve hala direnen devrimci tutsak Ali Osman Köse ve Ercan Kartal’ın selamını ileterek başladı. Ayrıca S, R, Y Kuyu Tipi Hapishanelere karşı ölüm orucunda direnen Serkan Onur Yılmaz, Ayberk Demirdöğen ve tüm açlık grevi direnişçilerini selamladı. Konuşmanın devamında; “G.İ. Abdallah Filistin direnişi sayesinde özgürleşti. Bu nedenle özgürlüğü aynı zamanda Filistin’in zaferidir. Filistin halkına ve dünya halklarına umut oldu. Dünya halkları için en kötüsü açlık sefalet değil umutsuzluktur. Ama direnenler asla umutsuz değildir. Umut direnişte. Umudun ayakları yoktur. Hiçbir yere tek başına gidemez. Umudu bizler taşıyacağız, bizler büyüteceğiz (…) DİRENİŞ SÜRDÜĞÜ MÜDDETÇE, EMPERYALİZM KORKAK VE ÇARESİZDİR. KORKULARINI VE ÇARESİZLİKLERİNİ BÜYÜTECEĞİZ DİRENİŞ HALKLARI BİRLEŞTİRİR, ENTERNASYONALİZMİ BÜYÜTÜR EMPERYALİZMİN AMACI; MARKSİST-LENİNİSTLERİN, SAVAŞA ÖNDERLİK EDECEK İKTİDARI ALACAK ÖRGÜTLERİN YOK EDİLMESİ İLE DÜNYA HALKLARININ KURTULUŞ VE DİRENME UMUDUNUN YOK EDİLMESİDİR! BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ!” denildi. Ayrıca Zafere Kadar Heyeti’nin Filistin’e gitmek için Refah Sınır Kapısı’na varmak üzere, Avrupa’nın 10 ülkesinden ve 14 şehirinden geçerek, Mısır’a uçtuğunu ve orada sınır dışı kararına karşı direndikleri için işkenceyle gözaltına alınıp deport edildiği de anlatıldı. Konuşma, tüm katılımcılar tarafından dikkat çekti ve konferans sonrasında tebrik edenler, Türkiye’de direnen tutsakların durumunu soranlar oldu ve ayrıca katılımcılardan biri “Herkes hemen hemen aynı şeyleri söyledi ama siz başka bir şey anlattınız. Çok etkilendik.” dedi.
2)Zafere Kadar Heyeti Seyyit Hassan Nasrallah’ın Şehit Düştüğü Yerde Açıklama Yaptı
“Savaş bedel ödenmeden kazanılamaz.(…)ağır bedeller Filistin zaferinin garantisidir. Zafere Kadar Heyeti 24-26 Ekim 2025 tarihleri arasında, Lübnan Beyrut’ta düzenlenen Direniş Konferansı’na katılmıştı. Üç günlük programın ikinci gününde, uluslararası katılımcılarla birilikte, Filistin direniş liderlerinden Hizbullah’ın önderi Seyyit Hassan Nasrallah’ın şehit düştüğü yer ziyaret edildi. Seyyit Hassan Nasrallah, 27 Eylül 2024’de ABD yapımı 80 ton bombalarla Siyonist İsrail tarafından hedefli bir şekilde katledilmişti. Kendisinin, 12 savaşçısının ve sivillerin yaşadığı apartman bombalanmıştı ve Nasrallah boğularak şehit düşmüştü. Bombalarla yere 30 km derinliğinde bir çukur açılmıştı. Sadece bir hafta sonra, Nasrallah’ın yerine geçecek olan Haşim Seyfettin’in de bulunduğu apartman bombalanmış ve Hizbullah’ın bir lideri daha şehit düşmüştü.
3)Bekaa Vadisi’ne Yakın Balbek’te Gezi Düzenlendi
George İbrahim Abdallah’a Özgürlük Komitesi’nin örgütlediği Direniş Konferansı’nda, 26 Ekim 2025 Pazar günü, Bekaa Vadisi’ne yakın Balbek’te bir gezi düzenlendi.
Orada Kerbela anısına kurulan bir camii ve güneş tanrısının tapınağı ziyaret edildi. Kerbela’da İmam Hüseyin şehit düştükten sonra, sağ kalan bir avuç kadın ve çocuk Şam’a doğru yola çıkmışlar ve bu yolculukları Lübnan’nin Balbek bölgesinden geçmiş. Balbek’te İmam Hüseyin’in küçük kızı şehit düşmüş ve şehit düştüğü yere bir türbe inşaa edilmiş. Çünkü İmam Hüseyin’in kız kardeşi Zeynep, Kerbela’da Yezid’e karşı “Biz ölebiliriz, şehit düşebiliriz ama öldüğümüz her yerde türbeler ve camiler inşa edeceğiz ki, hiç kimse Kerbela’yı unutmasın!” diye yemin etmiştir. Balbek’te kurulan bu türbe yakın zamanda bir cami haline getirilmiştir ve Kerbela’nın anıtıdır. Güneş tanrısının tapınağı ise Lübnan’da önce Osmanlı’ya karşı, sonra ise Fransız emperyalizmine karşı direnişin örgütlendiği ilk yerdir.
4)Zafere Kadar Heyeti’nin Lübnan Balbek’te Yaptığı Açıklama
Zafere Kadar Heyeti’nin Lübnan Balbek’te yaptığı açıklamayı paylaşıyoruz; “İsrail direnen halkların tarihine saldırıyor ve direnişi sembolize eden her şeyi yok etmeye çalışıyor. Ama yapamıyorlar.
Zafere Kadar Heyeti 29 Ekim 2025 tarihinde Lübnan’da George İbrahim Abdallah ile görüştü. George İbrahim Abdallah, 41 yıl Fransız emperyalizmin hapishanelerinde tutsak kalmış ve hem Filistin direnişi hem de yıllardır yürütülen enternasyonal kampanyalar sayesinde serbest bırakılan, Filistin direnişinin önemli isimlerinden biridir. Zafere Kadar Heyeti de, hem Mısır’a gidişlerini hem de Türkiye’de Kuyu Tipi Hapishanelerdeki direnişi anlattı ve bunlar üzerine sohbet edildi.
5)Zafere Kadar Heyeti George İbrahim Abdallah ile Görüştü
George İbrahim Abdallah, 41 yıldır Fransız emperyalizminin hapishanelerinde tutsak kalmış ve hem Filistin direnişi hem de yıllardır yürütülen enternasyonal kampanyalar sayesinde serbest bırakılan, Filistin direnişinin önemli isimlerinden biridir. Zafere Kadar Heyeti hem Mısır’a gidişlerini hem de Türkiye’de Kuyu Tipi Hapishanelerdeki direnişi anlattı ve bunlar üzerine sohbet edildi.









