Home Gündem Herkesi Kurtuluş Parkı’na, Serkan Onur Yılmaz’ı Yaşatmaya Çağırıyoruz!

Herkesi Kurtuluş Parkı’na, Serkan Onur Yılmaz’ı Yaşatmaya Çağırıyoruz!

0

TARİH: 05.11.2025

YER: ANKARA KURTULUŞ PARKI

AÇIKLAMAYI YAPANLAR: KUYU TİPLERİNE KARŞI DİRENEN KAHRAMAN DİRENİŞÇİLERİN AİLELERİ VE TAYAD’LI AİLELER:

“SERKAN ONUR YILMAZ ONURUMUZDUR!

YAŞASIN ÖLÜM ORUCU DİRENİŞİMİZ!”

ZULME, İŞKENCEYE BAŞ EĞMEYEN HALKIMIZA,

EMPERYALİZMİN DESTEĞİYLE VE KARARIYLA ÜLKEMİZDE

52 ADET KUYU TİPİ HAPİSHANE İNŞA EDEN AKP İKTİDARININ ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ ÜLKEDEKİ ADALETTEN BAHSETMESİ GEREKİRKEN, YAPMIŞ OLDUĞU İŞKENCEHANELERİ ANLATARAK ÖVÜNÜYOR!

ÖVÜNDÜĞÜ ŞEY; HAPİSHANELERİN FİZİKİ DURUMLARINI VE RUHSAL DURUMLARINI BİRLEŞTİRDİKLERİNİ SÖYLÜYOR!

HAPİSHANELERDEKİ HÜCRELERİ TEK KİŞİLİK YAPTIKLARINI,

HAVALANDIRMALARININ KAPATILDIĞINI,

TUTSAKLARIN HÜCRE PENCERELERİNDEN GÖKYÜZÜNÜ GÖRMEDİKLERİNİ,

YAĞMURA DOKUNAMADIKLARINI;

TEK BAŞLARINA GÜN GÜN ÖLÜME GİDECEKLERİNİ,

RUHSAL BOZUKLUKLAR YAŞAYARAK TESLİM ALACAKLARINI DÜŞÜNEREK

ÖVÜNÜYORLAR!

BU ÜLKE BİZİM…

BİZ VARKEN SİZ HİÇBİR ŞEY YAPAMAZSINIZ

BÜTÜN POLİTİKALARINIZI YERLE BİR EDEN EVLATLARIMIZIN İSİMLERİNİ SİZLERE AÇIKLIYORUZ:

SERKAN ONUR YILMAZ

AYBERK DEMİRDÖĞEN

NAZIM ŞAFAK KORKMAZ

AHMET ARSLAN

DOĞAN KARATAŞTAN

ULAŞ İNCİ

CEMİL KURT

HÜSEYİN ÖZEN

ALİ DİLMEN

TAHSİN SAĞALTICI

GÜRKAN TÜRKOĞLU

FIRAT KAYA

BERKİN BERBEROĞLU

ÜMİT ÇOBANOĞLU

FİKRET AKAR

ALİ YÜCEL

AHMET ÇİÇEK

Özgür Tutsak Halkın Avukatı Aytaç Ünsal’ın mektubu ile yazımıza devam ediyoruz!

“(…) Eli kolu zincire vurulmuş

Vatan çırılçıplak yere serilmiş

Oturmuş göğsüne Teksaslı Çavuş

Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Günü gelir çark düzüne çevrilir

Günü gelir hesabınız görülür

Günü gelir sualiniz sorulur:

Beyler bu vatana nasıl kıydınız?”

Bu Vatana Nasıl Kıydılar

Nazım Hikmet

Elbette ustanın sorduğu bir soru değil, sorulacak hesabımızın şiirsel ifadesiydi. Teksaslı çavuş göğsümüze oturmuş diyordu usta. Oturma imgesinin somut görüntüleri bugün karşımızdadır.

Onlardan biri bir kapıdır.

Serkan Onur Yılmaz’ın canıyla açmaya çalıştığı kapı.

Serkan’ın açlığı bir yıla ulaştı. Kuyu Tiplerine ışık tutuyor. Antalya Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’ndeki arkadaşlarının sevkini istiyor.

Antalya Kuyu Tipi’nin elektronik bir kapısı var. Üzerinde “Made in Teksas” ibaresiyle ABD şirketinin adı yazıyor. Her şey açık.

Vatanımızla aramıza diktikleri kapıdır bu. Hakkımız olan ama alamadığımız her şeyin önünde durur. Her kapının bir sahibi vardır. Kapılar ya onların iradesi dışında ya onların iradesiyle açılır.

Kapının bu tarafı kalabalık. Biz varız. Kuyucu Muratlardan beri kuyulara doldurulmak istenenler. Akbelenliler gibi köylüler, depremzede aileler, grevdeki işçiler, öğrenciler, madenciler, devrimciler, direnenler, adalet isteyen bir halk. Kapının diğer tarafı ise azınlık. Trumplar, Barracklar emrindekiler. Kapının varlığı azınlık oluşlarındandır.

Hepimiz biliriz hiçbir kapı nedensiz açılmaz. Ya açtırılır ya da sahiplerince buyur edilirsiniz.

Şimdi kapının açılması için başka çabalayanlar da var. Onların çabası farklı. Kimisi “sayın başkanım” hitabını dilinden düşürmüyor. Sırıtışlarla egemenlerin ağzından çıkacak sözcükleri havada kapmayı bekliyor. Kimi gazeteciliği bıraktığını ima ediyor, nedamet getiriyor. Kimi içeriden “süreçlere” destek mesajları yolluyor, tahliye bileti kestirmeye çalışıyor. Gazetelere “tam bir yıldır tutuklu!” haberleri yaptırıyorlar.

Kapının sadece kendileri için aralanmasını bekliyorlar. Hem de ülkemizin üstüne kapatılan kapının kilitlerini sağlamlaştırdıklarını umursamadan. “Nereye açılıyor bu kapı?” sorusunu sormadan.

Pıhtılaşmış kanımız kapının üzerinde. Açmak için kana dokunmayı göze almak gerekiyor.

“Tam bir yıldır aç!!” diye haberleri yapılmayan, direnişleri önemsizleştirilmeye çalışılan bir can, baştan aşağı kana belenmeyi göze alıyor. Bir yıllık açlığının acılarını, ağrılarını, kalp çarpıntılarını uykusuzluğunu, yutkunamadığı her yudum suyu “ufak tefek sağlık sorunları” olarak tanımlıyor. Ağzını her açtığında “sizi seviyorum” çıkıyor. Yürek atışı gibi tekrar ediyor bunu.

Gözünü kapıların sonsuza kadar yok edilmesine dikmiş. Hem de üzerine beton beton yeni kapıların kapanmasını umursamadan.

SERKAN ONUR YILMAZ’IN CANIYLA İTTİĞİ O KAPIYI HEP BİRLİKTE AÇALIM.

ÇÜNKÜ O KAPI BAĞIMSIZLIĞIMIZA, ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE AÇILIYOR…

HERKESİ KURTULUŞ PARKI’NA, SERKAN ONUR YILMAZ’I YAŞATMAYA ÇAĞIRIYORUZ!

KUYU TİPİ HAPİSHANELER KAPATILSIN!

TECRİDİNİZ, ZULMÜNÜZ DİRENİŞ DUVARINA ÇARPMIŞTIR!

KUYU TİPLERİNDE;

HAVA YOK,

GÜNEŞ YOK,

İNSAN SESİ YOK!

KUYU TİPLERİNDE; CEPHELİ TUTSAKLAR VAR,

DİRENİŞ VAR, BİZ VARIZ!

HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Exit mobile version